DEVAM: 48. Namaza
Yürüyerek Gitmenin Fazileti
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
أَبُو مُعَاوِيَةَ
عَنْ
الْأَعْمَشِ
عَنْ أَبِي صَالِحٍ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
صَلَاةُ
الرَّجُلِ فِي
جَمَاعَةٍ
تَزِيدُ
عَلَى
صَلَاتِهِ
فِي بَيْتِهِ
وَصَلَاتِهِ
فِي سُوقِهِ
خَمْسًا
وَعِشْرِينَ
دَرَجَةً
وَذَلِكَ
بِأَنَّ أَحَدَكُمْ
إِذَا
تَوَضَّأَ
فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ
وَأَتَى
الْمَسْجِدَ
لَا يُرِيدُ
إِلَّا
الصَّلَاةَ
وَلَا
يَنْهَزُهُ
إِلَّا
الصَّلَاةُ
لَمْ يَخْطُ
خُطْوَةً
إِلَّا
رُفِعَ لَهُ
بِهَا
دَرَجَةٌ
وَحُطَّ
عَنْهُ بِهَا
خَطِيئَةٌ
حَتَّى
يَدْخُلَ
الْمَسْجِدَ
فَإِذَا دَخَلَ
الْمَسْجِدَ
كَانَ فِي
صَلَاةٍ مَا كَانَتْ
الصَّلَاةُ
هِيَ
تَحْبِسُهُ
وَالْمَلَائِكَةُ
يُصَلُّونَ
عَلَى
أَحَدِكُمْ
مَا دَامَ فِي
مَجْلِسِهِ
الَّذِي
صَلَّى فِيهِ
وَيَقُولُونَ
اللَّهُمَّ
اغْفِرْ لَهُ
اللَّهُمَّ ارْحَمْهُ
اللَّهُمَّ
تُبْ
عَلَيْهِ مَا
لَمْ يُؤْذِ
فِيهِ أَوْ
يُحْدِثْ
فِيهِ
Ebu Hureyre (r.a.)'den;
demiştir ki;Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki; "Kişinin
cemaatle kıldığı namaz'ın sevabı evinde ve dükkanında kıldığı namaz'ın
sevabından yirmi beş derece daha fazladır. Bu fazlalık, sizden birinin abdest
aldığı zaman (sünnet ve farzlarına riayet ederek) abdestini güzel yapması,
namazdan başka bir şey kast etmeyerek mescid'e gelmesi ve o'nu evinden namazdan
başka bir şeyin çıkarmaması sebebiyledir. O mescide gelinceye kadar hiç bir
adım atmaz ki o adım sebebiyle derecesi yükseltilmiş veya ondan bir günah
silinmiş olmasın. Mescid'e girdiği zaman, namaz onu habsettiği (dışarıya
çıkmaktan men ettiği) müddetçe sanki o namazdadır. Sizden biriniz, namaz
kıldığı yerde durduğu, (veya namazı beklediği) müslümanlardan kimseye eziyet
etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler o'nun için: "Allah'ım
o'nu bağışla, Allah'ım o'na rahmet et ve Allah'ım o'nun tevbesini kabul
et" diye dua ederler"
Diğer tahric: Buharî,
buyu'; Müslim, tahare; mesacid; Nesaî, mesacid; İbn Mace, tahare; mesacid;
Ahmed b. Hanbel, II, 176, 252.
AÇIKLAMA: Hadisin zahirinden
camide cemaatle kılınan namazın, ev ve dükkanda cemaatle kılınan namazdan daha
efdal olduğu anlaşılmaktadır. Ancak maksat bu değildir. Bilakis maksat mescitte
cemaatle kılınan namazın ev ve dükkanda tek olarak kılınan namaza üstün oluşudur.
Çünkü hadisin içinde bulunduğu konu, mescitte cemaatle kılınan namazın mescid
dışında tek başına kılınan namaza olan üstünlüğünün beyan'ıdır. Ancak bu camide
cemaatle namaz kılmanın ev veya dükkanda cemaatle namaz kılmaktan daha efdal
olduğunu söylemeye mani değidir. Camide cemaatle kılınan namaz evde cemaatle
kılınandan daha efdaldir. Ayrıca ev'veya çarşıda cemaatle kılınan namaz
buralarda tek olarak kılınan namazdan 25 derece daha efdaldir.
Ebu
Davud'un bu rivayeti, cemaatle namazın efdaliyetini 25 derece olarak
gösteriyor. Buharî'nin İbn Ömer'den rivayetinde ise bu efdaliyet 27 derece
olarak geçmektedir.
Tirmizî,
İbn Ömer hariç ravilerin tamamının bu üstünlüğü 25 derece olarak haber
verdiklerini söyler.
Hafız
İbn Hacer el-Askalanî, hangisinin daha tercihe şayan olduğunda ihtilaf
edilmiştir. Rivayetlerin çokluğundan dolayı 25'i tercihe şayan bulanlar olduğu
gibi, 27'yi de fazlalık olduğu için tercih edenlerin bulunduğunu söyler. Ancak
şu vecihler nazar-i itibara alındığında iki rivayet arasında zıddiyet olmadığı
meydana çıkar.
1.
Azın zikredilmesi çoğun zikredilmesine aykırı değildir.
2.
Resülullah evvela azını haber vermiş sonra Allah (c.c.) çoğunu bildirmiştir.
3.
Efdaliyet namaz kılanların hallerine göre değişebilir. Çünkü herkesin namazın
erkanına riayeti, huşuu bir değildir.
4.
Üstünlüğün 27 derece oluşu sabah ve yatsı veya sabah ve ikindi namazlarına
mahsustur.
5.
27 derece üstünlük cehri namazlara, 25 derece ise, gizli namazlara mahsustur.
Hafız, "Bence en uygun vecih budur" demektedir.
Hadis-i
şerifte, Resulullah (s.a.v.) mescide gitmekteki bu üstünlüğün sebeblerini,
abdesti tam olarak almak, camiye gitmek, namazı beklemek, meleklerin dua
etmesi şeklinde belirtmişlerdir. Namazı evde cemaatle kılmakta bu dereceler yoktur.
Mescid kelimesi zikredilmeden mutlak olarak yapılan rivayetler, mescid lafzı,
zikredilen mukayyed rivayete hami olunur. Hafız, Zeyn İbnu'l-Münîr'den bu
üstünlüğe sebeb olan şeylerin bazılarını şöylece nakletmektedir:
1.
Cemaatle namaz niyeti ile müezzine icabet
2.
Vaktin evvelinde namaza durmak,
3.
Vakarla mescide kadar yürümek,
4.
Dua ederek mescide girmek,
5.
Mescide girdiğinde tahiyyet'ül-mescid namazı kılmak ve cemaati beklemek.
6.
Meleklerin ona dua, istiğfar ve onun için şahitlik etmeleri,
7.
Kamete icabet,
8.
Şeytan kametten kaçtığında şeytandan kurtulmak,
9.
İftitah tekbirini idrak,
10.
Safların düzeltilmesi ve aradaki boşlukların doldurulması,
11.
İmam "Semi Allahu limen hamideh"dediğinde buna cevap vermesi,
12.
Çok kere hatadan salim olması,
13.
İslam'ın şiarından olan cemaat namazına icab etmesi,
14.
Namazdan geri kalan tenbelleri teşvik etmesi,
15.
Ameldeki münafık sıfatından arınması,
16.
Hakkında yapılacak suizandan kurtulması,
17.
İmamın selamına cevab vermesi,
18.
Dua ve zikirde birleşmenin faydalarından istifade etmesi,
19.
Komşular arası ülfetin devamını sağlaması,
20.
Komşularım beş vakit arayıp sorması,
21.
İbadet üzere birleşme ile şeytanı kovması,
22.
Taat ve ibadet konusunda yardımlaşmada bulunması,
23.
Sesli okunan namazlarda tilavet ahkamına alışma ve öğrenme,
24.
Namazın kamil bir şekilde edasını sağlaması,
25.
Ferd olarak kılınan namaza nisbetle huzurlu bir namaz kılması, Fakat Tıybî'nin
dediği gibi, bunlar re'y ve fahminle bilinecek şeyler değildir.
Hadiste
bahse konu edilen dereceden maksat, bir sonraki hadisten anlaşıldığına göre
yirmibeş veya yirmi yedi kere namaz kılmış gibi sevab almaktır.